• Forum vBulletin altyapısından Xenforo altyapısına geçirildi, bu sebeple eski şifreleriniz ile foruma giriş yapamayacaksınız, parolamı unuttum adımından mailiniz ile şifre sıfırlayarak giriş yapabilirsiniz.

    Üyeliklerinde geçerli bir mail adresi olmadığı için sıfırlama yapamayacak kullanıcılar forum kullanıcı adlarını ve yeni şifrelerini yazarak info@maxigame.org adresine şifre sıfırlamak istediklerine dair bir mail göndersinler şifrelerini sıfırlayıp mail adreslerini güncelleyeceğiz. Şifreniz sıfırlandıktan sonra foruma giriş yapıp tekrar istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.

Final Fantasy IV Hikayesi

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan IMLEGEND
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

IMLEGEND

Aileden
Aktiflik
K.Tarihi
23 Nis 2009
Mesajlar
9,353
Puanı
152
Konum
Damn Of Hell
Uzun zaman önce…Ay üzerinde yaşayan Lunarian ırkı, Dünya’da hayat süren insanlar hakkında devasa bir tartışmaya tutuştu. Bir tarafta Kluya adında bir adam önderliğinde; Dünya’nın genel olarak iyi bir yer olduğuna inananlar vardı. Diğer taraftaysa Zemus liderliğinde; Dünya’nın yozlaşmış bir yer olduğuna ve yok edilmesi gerektiğine inanmış insanlar… Zemus’un teklifi reddedildi. Yine de gözü dönmüş bir şekilde; kendi başına Dünya’yı yok etmeye kalkıştı… Başarılı olamadı. Bunu ihanet sayan Lunarian’lar; böyle bir şeyin tekrarlanmaması adına ant içtiler, kendilerini derin bir uykuyla mühürlediler. Tek bir Lunarian’ı; Kluya’nın kardeşi olan FuSoya’yı insanları izlemesi için görevlendirdiler. Kendilerini mühürleyen Lunarian’lar, 8 Kristali koruyorlardı.Kluya, nasıl olduysa, uykusundan uyandı… Uyandığında gözünü Dünya’ya dikti. Ve Dünya’lı bir kadına aşık oldu. Irkını terk edip Dünya’da yaşama kararı verdi. Dünyalı kadından iki tane oğlu oldu: Cecil ve Golbez

Günümüz…

- Kluya bir süre sonra öldü ve çocuklarını öksüz bıraktı. Cecil, Kral Baron tarafından alındı ve kral, onu kendi oğlu gibi büyüttü.

- Zemus’un uykuda olan ruhu uyandığında intikam almak istedi. Bunu yapması için dördü yeryüzünde, dördü yeraltında olan Dünya’daki 8 Kristali ele geçirme planlarına başladı.

- Zemus, Golbez’i ele geçirdi ve emellerine ulaşmak için onu şeytani bir kukla olarak büyüttü.

- Golbez “İmparatorlar” olarak bilinen 4 şeytanı kendisine yardım etmeleri için bir araya getirdi: Milon, Cagnazzo, Valvalis ve Rubicant.

- Cagnazzo, dikkate şayan bir gizlilikle Kral Baron’u öldürerek onun kimliğini ele geçirdi. Baigon isimli bir şeytanı da sağ kolu olarak yanına tayin etti.

- Cecil, Dark Sword tekniğinde inanılmaz derecede ustalaştı ve Baron ordusuna katıldı. En iyi arkadaşı Kain’in de Dragon Knight yeteneği çok iyiydi. Kain; kralın aleyhindeki çalışmalarına rağmen Dark Knight olmayı başardı.

- Cecil sonunda Red Wings (Baron’un Cid adında bir mühendise yaptırdığı airship filosu) grubunun başına terfi ettirildi.

- Cecil, Rosa adında bir white mage’e aşık oldu.

- Kral Baron’un emriyle Cagnazzo, Cecil’e büyücüler kasabası Myside’den Su Kristalini çalması görevini verdi. Gerekirse karşısına çıkan her şeyi yok etmesini de söyledi. Cecil savaşa hazırlandı, ancak gittiği kasabada ona kimse karşı çıkmadı. Su kristalini aldı, ama bu sırada kral hakkında şüpheleri de yok değildi.

- Cecil, Baron’a Su kristalini götürdü, ama Baigan onun tereddütünü sezdi ve Cagnazzo’ya bunu bildirdi. Cagnazzo da Cecil’in yollarından çekilmesine karar vererek onu ortadan kaldırmaya çalıştı. Cecil’den Red Wings liderliği rütbesini alarak Kain ile ikisini Mist’e; summonerler kasabasına; yanlarına gizlenmiş bir bomba paketiyle birlikte sürdü. Bununla kasabayı ve kasabadaki herkesi ortadan kaldırmayı planlamıştı. Cecil’in yokluğunda Red Wings’in liderliği görevini de Golbez’e verdi.

- Cecil ve Kain, Mist Mağarası’na doğru yola çıktılar, onları durdurmaya çalışan Ak Ejderha’yı öldürdüler. Kasabaya girdiklerinde bomba patladı. Cecil kendine geldiğinde Kain’i göremedi, annesinin cansız bedeninin başında ağlayan bir kız gözüne çarptı. Onun yanına gitti. Kız, annesinin ejderhasının öldürüldüğünü, aralarındaki bağ yüzünden de annesinin öldüğünü söyledi. Cecil kıza onu yanına almayı önerdi, ama kız bir nevi annesinin katili olarak gördüğü Cecil’i reddetti. Cecil kızı güç kullanarak yanına almaya çalıştıysa da kız, defansif summon büyüsüyle karşı koydu.


- Kain Golbez tarafından ele geçirildi ve beyni yıkanarak köleleştirildi.


- Cecil kızı yanına almayı zor da olsa başarmıştı. Onu da alarak çöl kasabası Kaipo’ya gitti ve baygın kızı hana yatırdı. Beklenmeyen bir şekilde; geceleyin Baron’un askerleri kızı almak için ortaya çıktı. Cecil askerleri ortadan kaldırdı ve böylelikle isminin Rydia olduğunu öğrendiği kızın güvenini kazandı.


- Ertesi gün Cecil kasaba evlerinden birinde Rosa’yı hasta bir halde buldu. Rosa, Cecil’i bulmak için bu kasabaya kadar gelmişti. Rosa’ya bakan yaşlı adam, onu iyileştirebilecek tek ilacın; Çöl Işığı’nı Damcyan’da bulabileceklerini söyledi. Böylece; Cecil ve Rydia ilacı aramak için yola çıktı.


- Damcyan’a ulaşmak için ilerlerken Tellah adında yaşlı bir adama rastladılar. Tellah güçlü bir sage’ydi ama büyülerinin çoğunu hatırlayamıyordu. O da Damcyan’a gidiyordu, kızı Anna, Gilbert adında bir ozanla kaçmıştı. Tellah da onlara katıldı ve üçü

Damcyan’a geçtiler.
- Kaleye giremeden Ateş Kristalini ele geçirmiş olan Red Wings ile karşılaştılar. Red Wings’in gitmesine izin verdiler, ilacı ve Anna’yı bulmak için.

- İçeri girdiklerinde yaraları yüzünden ölüm döşeğinde olan Anna’yla karşılaştılar. Tellah Berserk moda geçerek aslında Damcyan’ın prensi olan ozana saldırdı. Cecil onu durdurdu, gerçekleri dinlediler. Duyduklarından sonra Tellah’ın şimdiki asıl amacı Ultimate büyüyü; Meteo’yu araştırarak Golbez’i öldürmek ve ölmüş kızının intikamını almaktı.

- Gilbert Cecil’i Antlion’un İni’ne; Çöl Işığı’nın bulunduğu yere; götürmeyi kabul etti. Ona; yolundaki taşlığını geçebilmesi için kraliyet airship’ini ödünç verdi.

- Antlion’u buldular, onlara karşı koyan Antlion’un işini bitirdiler. İlacı alıp Kaipo’ya; Rosa’ya ilacı götürdüler. Rosa uyandığında Golbez’in 4 Kristal’in peşinde olduğunu söyledi.

- Golbez’in yeni hedefinin Rüzgar Kristali’nin olduğu Fable kasabası olduğuna karar verip yola çıktılar. Rosa da onlara katıldı.

- Hobs Dağı’nı geçtiler. Fobul’a giden yollarında yaratıklar tarafından sıkıştırılmış bir monk’la karşılaştılar. Onu kurtardılar. Adam, kendisinin bir Fobul Monk’u olduğunu söylüyordu, adı Yang’dı. Yang ekibe katıldı.

- Golbez’i engelleyebilmek için Fobul’a koştular. Karşılarına çıkan canavarları öldürdüler, ama beklenmedik bir şekilde Kain ortaya çıkıp Cecil’e saldırdı. Sonunda da rüzgar kristalini alarak Golbez’e götürdü.

- Cecil ve arkadaşları gemiye binerek Baron’a gitmek istedi. Ancak yolda Leviathan denilen dev bir canavarın saldırısına uğradılar. Takım, bu saldırı sonucu dağıldı.

- Rydia Leviathan tarafından alıkonarak Hayalet Canavarlar adasına götürüldü. Rydia, orada bir summoner olarak karşılandı. Hayalet Canavarların Kralı Leviathan onu kanatları altına aldı. Rydia, o büyülü adada süratle büyüdü ve genç bir kadın oldu.

- Yang, Baron’un toprakları yakınlarında Golbez tarafından bulundu. Golbez Yang’ın da beynini yıkadı ve onu saray korumalarından biri yaptı.

- Gilbert, komşu kasabalardan Troia’yada ağır yaralı bir şekilde kendine geldi. Troia halkı onunla ilgilendi.

- Rosa da Golbez tarafından ele geçirildi ve Zot Kulesi’ne kapatıldı, İmparatorlar’dan birisi olan Valvalis’in yaşadığı devasa kuleye…

- Cecil Mysidia yakınlarında karaya çıktı, herkesin ondan korktuğu kasabanın yakınlarında… Bir süre orada kaldı ve zamanla kasabanın bilge kişisinin biraz güvenini kazanabildi.

- Kasabanın bilge kişisi Cecil’e; bir Dark Knight’ın Golbez’i yenmeye yetmeyeceğini, Cecil’in Ordeals Dağları’nda sınava girerek Paladin olması gerektiğini söyledi. Cecil’in yanına çift yumurta ikizleri Palom ve Porom’u ona eşlik etmeleri ve onu gözlemeleri için atadı. Palom erkek bir kara büyücüydü, kız kardeşi Porom ise ak büyücü. İkisi de onar yaşındaydı.

- Cecil, Ordeals Dağları’nda Tellah ile karşılaştı. İkizler Tellah’ın adını duymuşa benziyorlardı. Dağın zirvesine ulaştıklarında Milon ile karşılaştılar. Milon’u ve onun kötü ruhlarını yok ettiler. Cecil, Ordeals Dağı’nın içine doğru ilerlemeye devam etti. Orada kendisinin karanlık tarafıyla karşılaştı ve onu yendi. Babasının sesini duydu, babası ona Paladin’in gücünü bahşediyordu.

- Tellah Ordeals Dağları’nda Meteo’yu öğrendi ve unuttuğu tüm büyüleri de tekrar hatırladı.

- Palom ve Porom da gruba katılmaya karar verdi.

- Mysidia’ya döndüklerinde köyün bilge kişisi onlara; Şeytanın Yolu adında Baron’a ulaşan büyülü bir yol sundu. Bu yolu kullanarak Baron’a doğru hareket ettiler. Önce beyni yıkanmış Yang ile karşılaştılar, Yang onlara saldırdı. Onu çabucak yendiler ve Yang hatıralarını tekrar kazandı. Yang’daki suyoluna giren anahtarı kaleye sızabilmek için kullandılar.

- İçeri girdiklerinde Baigan’la karşılaştılar. Baigan Cecil’i dostu gibi karşıladı. Ancak Palom ve Porom Baigan’ın içini gördü ve dövüşü başlattı. Onu yendikten sonra Cagnazzo’yu yok edecekleri taht odasına geçtiler. Cagnazzo’yu da hakladılar.

- Orada Cid ile karşılaştılar. Cid’in de Braon’u tahttan indirmek için kendi planları vardı. Cid, onları, saklandığı yer olan Enterprise’a götürmek istedi. Ancak ansızın ortaya çıkan bir tuzak onları köşeye kıstırdı. Kendileri ezmeye gelen iki duvar arasında sıkışmışlardı. Palom ve Porom kedilerini taşa çevirerek bu tuzaktan takımı kurtardı.

- Cecil, Yang, Tellah ve Cid gemiye binerek gökyüzüne açıldılar ama, Kain liderliğindeki Red Wings tarafından önleri kesildi. Kain, Rosa’nın Golbez’in esiri olduğunu söyledi ve Rosa karşılığında Troia’daki yer kristalinin kendilerine verilmesini teklif etti. Cecil başka şansının olmadığını düşünerek Troia rahiplerinden yer kristalini istemeyi planladı.

- Troia’ya gittiler ve oradaki yer kristalin Manyetik Mağara’da yaşayan bir Kara Elf tarafından çalındığını öğrendiler. Ayrıca orada Gilbert’i yaralı halde buldular. Gilbert onlara Echo Harp denilen bir item verdi. Bu itemin, Manyetik Mağara’da işlerine yarayacağını söyledi. Manyetik Mağara’ya ulaştıklarında mağaranın güçlü manyetik gücü yüzünden metal giysi ve silahları çıkardılar. Elf’e ulaştıklarında Gilbert’in müziğinin yankısı kalkanı yok etti ve metal giysi ve silahlarını yeniden kullanabildiler. Elf’i haklayıp kristali aldılar.

- Kain, takıma ulaştı ve onları Zot Kulesi’ne götürdü. Rosa’nın hapsedildiği odaya ulaştıklarında Kain ve Golbez tarafından önleri kesildi. Tellah Golbez’le karşılaştığında kontrolden çıkarak mükemmel büyü Meteo’yu Golbez üzerinde kullandı, ama büyünün stresi Tellah’ın yaşlı bedenini öldürdü. Golbez fazla yara almadan kurtuldu, ama Kain üzerindeki gücü kırıldı. Kain, Cecil ve Rosa’ya katıldı. Oradan ayrılırlarken Valvalis’in; rüzgar imparatoriçesinin saldırısına uğradılar. Onu yenip Baron’a hareket ettiler.
- Kain, Cecil’e yeraltındaki Agart kasabasına gidebilmeleri için Magma taşını verdi. Airship ile yeraltına; karanlık dünyaya geçebilecekleri deliğe gittiler.

- Airship magmaları aşamayacağından Dwarf Kale’sine doğru yaya devam ettiler. Dwarf Kale’sine gitmek istiyorlardı çünkü Kral Giott’un kendilerine yardımcı olacağından eminlerdi. Dwarf Kale’sine vardılar. Kral onlara dört kristalin yerini söyledi, hatta kristallerin biri kaledeydi.

- Cecil ve takımı kristali almadan önce Giott’un kızı Luca; bebeklerinin yanında olmadığını fark etti. Bebekler kristal odasındaydı ve Golbez tarafından kontrol ediliyorlardı. Bebekler onlara saldırdı ve ekip bebekleri yendi, ama Golbez’in kolu ortaya çıkıp kristali çaldı.

- Golbez, Cecil ile dövüşmek için kendini gösterdi ve bir ejderha çağırdı. Ejderha, aniden ortaya çıkan Rydia tarafından öldürüldü. Rydia Hayalet Canavarlar Adası’ndan yetişkin bir halde dönmüştü. Golbez’e yöneldiler. Yalnızca Cid, gemilerini upgrade etmek için geride kaldı

- Cecil, Rosa, Yang ve Kain Babel Kalesi’ne baskın yapmayı kararlaştırdı. Bu kale Rubicant’ın yaşadığı ve yeraltı ile yeryüzünü birbirine bağlayan devasa bir kaleydi. Golbez, çaldığı bütün kristalleri orada saklıyordu. Lugae ile, Rubicant’ın kızgın bilim adamı ile karşılaştılar. Onu yendiler ve ondan kalenin silahlarının saklandığı deponun anahtarını aldılar. Yang içeri girerek bütün kontrolleri bozdu ama dışarıdan saldırılmasın diye dekendini de içeri kilitledi. Cecil ve ekibi Golbez tarafından tekrar tuzağa düşürüldüler. Cid zor da olsa Enterprise ile onları kurtardı ve yeryüzüne kaçırdı. Kaçarlarken bir çığa neden oldular ve yeryüzü ile yer altı arasındaki geçit kapandı. Cid de içeri düştü.

- Cid’in asistanları Enterprise ile ilgilenmek için kaldılar, takıma hoverkraft verdiler. Ekip, Babel Kale’sine girebilmek için başka bir yol olan Eblan Mağarası’nı kullandı. Mağarada Rubicant ile savaşan Eblan’ın Ninja prensi ile; Edge ile karşılaştılar. Edge, Rubicant’a yeniliyordu ama Cecil ve takımı ona yardım etti. Edge’in zombileştirilmiş ailesi onlara saldırdı. İstemeyerek de olsa onları yendiler. Ve ardından da Rubicant’ın işini bitirdiler.

- Kristal odasını buldular ama yine bir tuzak ve taban birdenbire açıldı. Tüm ekip karanlığa düştü. Kendilerine geldiklerinde bir düşman gemisi bulup onunla kaçtılar. Dwarf Kale’sine döndüklerinde Eliot onlara son kristalin kalenin kuzeybatısındaki Lanetlenmiş Mağara’da oluğunu söyledi.

- Düşman gemisi, Enterprise’ın ulaşamadığı lavların arasına rahatça indi. Ama Golbez, Kain’i tekrar kontrolü altına aldı. Kain, ekibine ihanet ederek kristali çalarak ustasına götürdü. Bütün kristalleri ele geçiren Golbez, Lunarian’ların aydaki merkezine doğru yola çıktı.

- Cecil, Ay’da FuSoya ile karşılaştı. FuSoya her şeyin meydana gelmesine sebep olan hikayeyi; Kluya’nın ve Zemus’un hikayesini anlattı. Ayrıca onlara Golbez’in planının antik Babel Dev’ini uyandırmak ve bu sayede Yerkürenin yokoluşunu hızlandırmak olduğunu söyledi. Cecil ve ekibi çabucak Yerküreye döndüler ve savaşa hazırlandılar.

- Takım, devin içine girerek kontrol odasına sızmayı planlamıştı. Önce Dört İmparator tekrar ortaya çıktı. Azılı bir dövüşün ardından kazanan Cecil oldu. Kain de Golbez ile birlikte karşılarında belirdi. Ancak FuSoya Zemus’un büyüsünü kırmayı başardı ve bu sayede hem Golbez, hem de Kain bilinçlerini tekrar kazandılar.

- FuSoya ve Golbez, Zemus’u yenmek için harekete geçti. Cecil de onların peşinden gitti.

- Cecil, Kain, Rydia, Rosa ve Edge, Zemus’un uyuduğu Ay Çekirdeği’ne gittiler. Grup oraya ulaştığında FuSoya ve Golbez’i Meteo kullanarak Zemus’a saldırır halde buldular. Onu yenmeyi başardılar, fakat Zemus’un bedeninden Zeromus; ruhunun öfkesi yükseldi. Golbez kristal kullanarak Zeromus’u lanetlemeyi denedi ama Zeromus’un yanında karanlığın gücü olduğundan bunu başaramadı. Kristali Cecil’e verdi. Ve Cecil, kendisine en başından beri güvenenlerin de yardımıyla kristal kullanıldı. Sonucunda Zeromus’u yok etti.

- FuSoya sonsuzluk uykusuna geri dönmek istedi, Golbez de onunla beraber gitmeye karar verdi. Cecil, sonunda bütün günahları için kardeşini bağışladı. Grup yeryüzüne geri döndü. Cecil ve Rosa kral ve baron kraliçesi olarak taçlandırıldılar. Edge de Eblan Kralı oldu… Mutlu son ^^
 
Geri
Üst