• Forum vBulletin altyapısından Xenforo altyapısına geçirildi, bu sebeple eski şifreleriniz ile foruma giriş yapamayacaksınız, parolamı unuttum adımından mailiniz ile şifre sıfırlayarak giriş yapabilirsiniz.

    Üyeliklerinde geçerli bir mail adresi olmadığı için sıfırlama yapamayacak kullanıcılar forum kullanıcı adlarını ve yeni şifrelerini yazarak info@maxigame.org adresine şifre sıfırlamak istediklerine dair bir mail göndersinler şifrelerini sıfırlayıp mail adreslerini güncelleyeceğiz. Şifreniz sıfırlandıktan sonra foruma giriş yapıp tekrar istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.

Final Fantasy IX Hikayesi

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan IMLEGEND
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

IMLEGEND

Aileden
Aktiflik
K.Tarihi
23 Nis 2009
Mesajlar
9,353
Puanı
152
Konum
Damn Of Hell
5000 yıl önce;

• “Büyük Terra Medeniyeti” çökmeye başlamıştı. Bilim adamları Terra’nın kaçınılmaz yok oluşunun tahminini öne sürmüşlerdi. Kendilerini derin bir uykuyla mühürleyecekler ve ruhlarının gözetilmesi için “Garland” adında bir Terralı görevlendireceklerdi. Garland ayrıca, Terralılar uyandıklarında ruhlarının girecekleri ruhsuz bedenler olan “Genome” ları da korumakla görevliydi (Genome ların bilinmeyen bir nedenden ötürü kuyrukları vardı). Terra yok oldu; Garland, Terra vatandaşlarını destekleyecek yeni bir dünya arayışı içine girdi.

• Gaia adında bu istenilenleri karşılayabilecek bir dünya buldu. Planı Gaia’nın yaşamsal enerjisini yok etmek, böylece Terra’nın onun yerini almasını sağlamaktı. İlk olarak bunu zor kullanarak yapmayı denedi ama başaramadı [FF I Referansı]. Gaia’nın ruhlarının yaşam döngüsünün kontrolünü ele geçirme kararı aldı. Böylece bu ruhlar yavaş yavaş Terralılarınkilerle değiştirileceklerdi. Bunun yapılabilmesi için Gaialıların birbirlerini savaşlar aracılığıyla yok etmeleri gerekmekteydi.
• Gaia’nın ruhsal yaşam döngüsünü ayıran bir yapı olan “Iifa Tree”yi oluşturdu. Bu yapı Gaia ruhlarını bloklayarak onları Terra ruhları ile değiştiriyordu. Durgunlaşan Gaia ruhları Mist adındaki oluşumu meydana getirdi. Bu oluşum zamanla bütün kıtayı kaplar duruma geldi.

• Geçmişte bir zamanda (ne zaman olduğu tam olarak bilinmemekte) “Madain Sari”deki Summonerlar güçlü bir Eidolon olan “Leviathan”ı çağırmaya çalıştı ama başarılı olamadılar. Başarısız olan Eidolon’u başka bir Eidolon olan “Carbuncle” ile mühürlediler. Bu mühür Iifa Tree’nin de içinde olduğu bütün bölgeyi etkisi altına aldı. Bu nedenle Iifa Tree’ye ulaşım imkansız hale geldi.

500 yıl önce;

• Büyük bir avcı kabilesi nihayet yerleşik hayata geçme kararı aldı ve “Lindblum” adındaki şehri kurdular. “Cid Fabool” adında bir adam kökenlerini anmak amacıyla Geleneksel Av Festivali’ni oluşturdu. O ve onun oğulları gelecek nesillerinde Lindblum’un yöneticileri oldular.

Bir nesil önce;

• Bir mühendis olan “Cid VIII” hava gemilerine güç vermesi için Mist’i işlemeyi keşfetti. Yakında Lindblum, hava gemisi ulaşım ve ticaret ağının merkezi olacaktı. Mist’in gerçek kökenlerini kimse öğrenemedi.

24 yıl önce;

• Garland tarafından yaratılan bir Genome, gerçek bir Genome’a göre normalden daha değişken bir yapıya sahip olduğunu gösterdi. Bu yüzden Garland ona bir ruh vererek, onu Gaia’ya tahribata ve kaosa yol açması için gönderdi. Ancak hatalı oluşturulmuştu ve güç için deli oluyordu. İş bittikten sonra kaçma kararı aldı.

24-18 yıl önce;

• “Kuja” Garland’a ve kökenlerine baş kaldırdı. Kuyruğunu sakladı. Garland’ın onu kontrol etme çabasının getirdiği öfke ile Terra’ya dönüp onun yerini alma planı yaptı (bu sırada görevi olan Gaia’yı kaosa sürüklemeye hala devam ediyordu). Varoluşa sadece Summoner lar tarafından çağırılabilen büyülü yaratıklar olan mistik Eidolonlar hakkında araştırmalar yapıyordu. “Alexandria Kalesi” ni koruyan güçlü bir Eidolon olan “Alexander” ın varlığını keşfetti. Onun “Mist Continent”ın soylularına dağılmış olan 4 kristal parçası ile mühürlenmiş olduğunu öğrendi. Garland, Kuja’nın bu araştırmalarını öğrendi ve aradığı Eidolonları yok etmeye yemin etti.

18 yıl önce;

• Garland, “Invincible”ı Madain Sari üzerinde kullanarak Summoner ların Kuja’nın eline geçmelerini engellemeye çalıştı. Köy tamamen yok oldu. Sadece birkaç kurtulan oldu. Bunlardan biri “Sara”ydı. Ölmüş olan ailesi ile bir botta sürüklenmekteydi. Diğer kurtulanlar ise 3 kişilik bir aileydi (bir adam, eşi ve bir baba). Daha sonradan ufak bir “Moogle” nüfusuna sahip olacak olan Madain Sari’de yaşamaya devam ettiler.

18-6 yıl önce;

• Sara, Alexandria Kalesi yakınındaki kıyıya kadar sürüklenmişti. “Kraliçe Brahne” onun, yeni ölmüş kızı “Garnet”e olan inanılmaz benzerliğini fark etti. Tek fark Sara’nın alnında bir boynuz olmasıydı. O ve kocası Sara’yı kızları Prenses Garnet olarak evlatlık edinme kararı aldılar. Brahne’nin kocası kızın alnındaki boynuzu fark etti ve alınmasını emretti.
• Kuja kendi ironik silahları olan özel “Kara Büyücü”ler üzerine araştırmalarına başladı. Bunlar Genome lara oldukça benzeyen fakat inanılmaz yıkıcılıkta büyüler yapabilme yeteneğine sahip varlıklardı. Mist’in özellikleri kullanılarak yaratılmışlardı. Kuja, “Dali Kasabası”nda yerin altında Kara Büyücü üretmek için bir fabrika kurdu ve kasabadaki insanlara çiftçilik işlerini bırakarak orada çalışmaları için yüklüce miktarda para verdi. Neredeyse bütün çiftçiler bu fırsatı değerlendirmeye ikna oldu.

12 yıl önce;

• Garland tarafından başka bir Genome yaratıldı. Bu Genome un güçleri, Kuja’nın güçlerini bile aşmaktaydı ve ona “Zidane” adı verildi. Garland, onu Kuja’nın başlattığı işi bitirmek için kullanma amacındaydı. Bran Bal’a dönmüş olan Kuja, onun inanılmaz güçlerini gördü ve çok kıskandı. Bu nedenle onu yok etmeyi dilediği Gaia’ya yolladı. Zidane tam olarak büyümeden önce işi tamamlarsa varoluşunu kanıtlamış olacağını biliyordu. Zidane’nın yaşamasına izin verdi.
• Zidane, Lindblum’daki “Tantalus” ekibi tarafından alındı. Tantalus, kendilerini sahne aktörü ve oyun yapımcıları olarak maskeleyen gezici bir hırsız ekibiydi. Tantalus’un başı, sakallı olan “Baku”, Zidane’a onun babasıymış gibi davrandı. Güneyli güzel “Ruby”, sivri kulaklı ve uyanık “Marcus”, çekiç aşığı gastronom “Cinna”, dikkatli ve dayanıklı “Blank” ve domuz suratlı “Benero” ile “Zenero” ekibin diğer üyeleriydi.

6 yıl önce;

• Birkaç Kara Büyücü bir hava gemisi aracılığıyla taşınırken “Treno” alanı yakınlarında küçük bir prototip gemiden aşağı düştü. Qu Kabilesi’nin başı olan Quan tarafından tutuldu. (Qu Kabilesi kendisini gastronomi konusunda aydınlanmaya adamış olan garip görünüşlü bir ırktı.) Quan çocuğa “Vivi” adını verdi ve yanına alarak birlikte yaşamaya başladı (Yakınlardaki “Qu Marsh”da bulunan ofisinden uzaklaştı ve yetkiyi öğrencisi “Quale”ye bıraktı.). Vivi’nin ona, yaşam hakkında bilmediği pek çok şey öğrettiğini gördü. Fakat en sonunda öldü ve Vivi yalnız başına kaldı.
• Madain Sari’deki hayatta kalmış olan karı-kocanın “Eiko” adında bir kızları oldu. Eiko, Moogle larla çok sıkı dost olmuştu. Yakın bir zaman içinde Eiko’nun ailesi ve büyük babası öldü. Eiko’nun doğumu sırasında orada bulunan bir Eidolon olan Madeen, ona göz kulak olacağına dair yemin etti ve “Mog” adında bir Moogle görünümüne bürünerek onun koruyucusu oldu.

Birkaç yıl önce;

• Çoğu diğer Kara Büyücü zamanla benlik sahibi oldu ve Kuja’nın elinden kurtulma kararı aldı. “Outer Continent”ın ormanlarının derinlikleri içinde kendilerine bir köy kurdular ve ondan saklandırlar.
• Treno şehrine bir gezi sırasında Zidane, Opera Evi’nde hırsızlık yaptı. Onun önüne çıkan kızıl saçlı “Amarant” onunla dövüşmek istedi. Ancak Zidane ona oyun oynadı ve oradan kaçarak uzaklaştı. Zidane’ın davranışları ve onunla yaptığı ufak konuşma Amarant’ın ilgisini çekti ve onu tekrar bulmak istedi.

• “Burmecia”lı (sıçana benzer bir ırk) “Freya” aşığı olduğu “Sir Fratley”in dünyayı görmek üzere şehirden ayrılması nedeniyle çok üzgündü. Sonunda o da şehirden ayrıldı ve Lindblum’da Tantalus’un karargâhı olan evin yakınlarındaki bir eve yerleşti. Burmecia’dan uzak olduğu yıllar boyunca Fratley’i aramaya devam etti.

• Kuja, son yapım Kara Büyücülerden etkilenmiş olan Alexandria Kraliçesi Brahne ile bir anlaşma imzaladı. Kraliçenin aklını açgözlülükle çeldi ve ona 4 kristal parçasının (Alexander’ın ortaya çıkmasını ve Kuja’nın onu ele geçirmesini sağlayacak olan parçalar) inanılmaz bir gücün anahtarı olduğu konusundan bahsetti. Kraliçe onun büyüsüne kapıldı ve bu parçaları (önüne çıkan Eidolonları da) ele geçirmek için gereken adımları gerçekleştirmeye başladı. Bir parça kızı Garnet tarafından, biri de kayınbiraderi Lindblum’daki “Regent Cid IX” tarafından tutulmaktaydı, bir diğeri Burmecia’daydı. Sonuncu parça ise Madain Sari’deki Eiko’daydı.

• Prenses Garnet’in eğitmeni olan “Doktor Tot” kraliçeden korktuğu için Alexandria’dan ayrıldı. Treno’da araştırmalarına devam etti ve Bishop ailesi tarafından finanse edilmeye başladı.

1 yıl önce;

• Garland, “Mikoto” adındaki üçüncü Genome’u yarattı. Bu Genome, Zidane ve Kuja’dan daha soğuk bir kalbe sahipti. O da, eğer Zidane işi bitiremezse yarım kalan kaos işini devam ettirecekti.

6 ay önce;

• Cid’in uzun süreli eşi olan “Hilda” (aynı zamanda büyücüydü) Cid’in zamparalıklarından bıktı ve onu bir bıyıklı bir “oglop”a (böceğe benzer zıplayan bir canlı) dönüştürdü. Daha sonra halen deney aşamasında olan ve buharla çalışan hava gemisi “Hilda Garde”yi de yanında götürdü. Sonra da hava gemisini de çalan Kuja tarafından yakalandı.

Günümüz;

• Cid, Kraliçe Brahne’nin davranışlarının farkına vardı ve Garnet için korku duymaya başladı. Tantalus ekibini Lord Avon’un “I Want To Be Your Canary” adlı oyunu oynuyorlarmış gibi göstererek Garnet’i 16. doğum günü partisinde kaçırıp Lindblum’a getirmeleri için kiraladı (Gerçek Garnet normalde 16 yaşında olacaktı, Sara ise ondan birkaç sene daha büyük.). Sadece ekibin başı olan Baku esas kaçırma amacını biliyordu. Diğer üyeler bunun sıradan bir fidye olayı olduğunu düşünüyordu. Marcus oyunda ana karakter olacak; Blank, oglopları kullanarak seyircilerin dikkatini dağıtacak ve o ile Zidane, Garnet’i kaçıracaklardı. Diğer Tantalus elemanlarının da oyunda rolleri vardı. Oyunun bu versiyonunun işlenişi;

• Kral Leo (Baku), Prens Schneider’a, onu kızı Prenses Cornelia (Ruby) ile evlendireceğine dair söz vermiştir. Fakat Cornelia, soylu biri olmayan, sıradan Marcus’a aşıktır. Marcus’a üç arkadaşı Kral Leo ile olan kavgasında yardımcı olur. Fakat bu dövüş başarısızlıkla sonuçlanır. Blank tarafından oynanan arkadaş, Cornelia’nın Schneider ile evlenmesinin ülke için en iyisi olacağını düşünmeye başlar. Zidane’ı oynayan arkadaş ise bu düşüncesinden ötürü Blank’e kızar ve aralarında bir kavga başlar. Kavga başladıktan sonra Zidane, Blank’i sahne dışına kovaladı.

• Morali bozuk olan Marcus, o gece Cornelia’yı odasında ziyaret eder. Ne yazık ki Kral Leo’nun iki koruması (Benero ve Zenero tarafından oynanmaktaydı) Marcus’u yakalar ve onu kralın yanına götürürler. Leo, Marcus için ölüm cezası verdiğini açıklar.
• Cid ve Tantalus ekibinin bilmediği bir şey vardı. Bu da, Garnet’in tek başına saraydan kaçıp Lindblum’a gitme kararı almış olmasıydı. Ayrıca Vivi de gösteriyi izlemek için oradaydı. Bileti pek güven vermeyen birinden almıştı ve ne yazık ki sahte çıktı.
• Vivi, yolda fare-çocuk “Puck” ile karşılaştı. Puck, Burmecia prensiydi ama kendini sıradan biri gibi göstererek gezmekteydi. Vivi’ye onu bir köle olarak kullanacağını söyledi ve Vivi şaşkın bir halde kabul etti. Puck, bir marangoz tarafından kullanılan merdiveni aldı ve yakınlardaki bir katedrale gitti. Oradan Alexandria çatılarına çıktılar. Çatılarda dolaşarak gösterinin sahnelendiği yere ulaştılar ve gizlice kalabalığın arasına karıştılar.

• Blank ve Zidane’ın sahne dışındaki kavga gösterisi sona erince kaleye girdiler. Kaledeki nöbetçileri uyutup, üniformalarını çaldılar. Kafasına başlık takmış olan Garnet ile karşılaştılar. Onun esas kimliğini öğrenip peşinden kovaladılar. Kraliçe Brahne, kızı Garnet’in nerede olduğunu merak etti ve onu bulması için “Pluto Şövalyeleri” başı olan “Steiner”ı görevlendirdi. Steiner, Garnet’in Zidane tarafından kulelerin birinde kovalanmakta olduğunu gördü. Garnet, kuleden aşağı atladı ve bir kablo yardımıyla Tantalus ekibinin sahne arkasına indi. Zidane onu takip etti. Steiner da takip etme amacıyla aşağı atlamış olsa da ağır zırhı nedeniyle bir duvara çarptı.

• Zidane nihayet Garnet’e ulaştı. Garnet, ona kendisini kaçırmasını istediğini söyledi. Zidane elbette kabul etti. O sırada Steiner ve şövalyelerinden biri ile (ki aslında bu kılık değiştirmiş olan Blank’ti) karşılaştılar. Cinna, Zidane ve Garnet’i bir kapaktan geçirerek kaçmalarını sağladı. Blank önden gitmeye gönüllü oldu ve kapağa sıkışmış numarası yaptı. Böylece kaçmalarına yardımcı oldu.

• Steiner yan kapılardan birinden geçerek onlarla yeniden karşılaştı. Bu sefer Blank ile de yüzleşmekteydi. Kızmış olan Steiner, Blank üzerinde “Armor Break” saldırısı yaptı ve zırhını parçaladı. Blank, zırhının altında bir sürü oglop taşıyordu. Zırhı parçalanınca ogloplar etrafa saçıldı. Oglop fobisi olan Steiner deliye döndü, böylece Garnet ve Tantalus elemanları yeniden kaçtılar.

• Kaçılabilecek tek yer sahneydi. Zidane, Garnet’i sahneye çıkardı. Garnet, Cornelia’yı oynayacaktı. Oyunda ufak değişiklikler oldu. Olanlar;

• Marcus, Leo’nun muhafızları tarafından yakalandığı sırada sahneye Zidane, Garnet ve Steiner geldi. Zidane, Marcus’un arkadaşı rolüne devam etti, Garnet, Cornelia olarak oynuyordu; Steiner ise ne yaptığının farkında olmaksızın Schneider’ı oynuyordu.

Zidane ve Marcus korumaları aştılar. Cornelia, Marcus’u kucakladı. Ama bu sevgi gösterisi bile kralı etkilememişti. Marcus, krala saldırdı. Fakat babasını hala sevdiğini göstermek amacıyla Cornelia kendini kılıcın önüne attı. Yaptığı şeyin acısına katlanamayan Marcus kendini bıçakladı. Kral ve Schneider ise prensesin başında durmaktaydı.

• Ne yazık ki, seyircilerin (ve de Brahne’nin) tezahüratlarına rağmen oyun, Vivi ve Puck’ın bulunup sahneye kovalanması ile bir felakete dönüştü. Vivi bir ateş büyüsü yaptı ve kazayla Garnet’in başlığının yanmasına neden oldu ve onu ortaya çıkardı. Steiner, Zidane ve Vivi’ye saldırdı. Ancak Tantalus ekibi, Steiner, Garnet, Vivi ve Zidane halen güvertedeyken “Prima Vista” adlı kendi hava gemilerini çalıştırıp harekete geçtiler.

• Kraliçe Brahne, büyük bir bombayı peşlerinden fırlattı. Bomba patlayarak tiyatro gemisine büyük hasar verdi. Prima Vista, yakınlardaki “Evil Forest”a indi(düştü). Kraliçe Brahne, Kuja’nın 3 güçlü Black Waltz’ını (süper güçlü ve süper zeki, kanatlı kara büyücüler) Garnet’i bulup önlerine çıkan diğer her şeyi yok etmeleri için yolladı.

• Herkes düşüşten sağ olarak kurtulmuştu. Ancak Vivi ve Garnet ekipten daha uzak bir yerde yere inmişlerdi. Steiner çabucak onları bulmak için yola koyuldu, Zidane da onu takip etti. Garnet ve Vivi’ye saldıran bir canavar ile karşılaştılar. Garnet canavarın kafes şeklindeki vücudunda hapsolmuştu. Ama çok geç kaldılar. Canavar, Garnet’i oradan götürdü. Başka bir canavar gelerek bu sefer Vivi’yi içine hapsetti. Onu yenmeyi başardılar. Ama canavar ölürken Steiner ve Vivi’ye vücut içinde büyüyen, ölümcül spor maddelerini püskürttü. Zidane, baygın durumdaki Steiner ve Vivi’yi alarak Prima Vista’ya döndü.

• Steiner, Prima Vista’nın depo odasına, Vivi ise yakındaki bir yatak odasına bırakıldı. Blank, maruz kaldıkları virüsü yok eden bir ilaç hazırladı ve içmelerini sağladı (Steiner gönülsüz de olsa içti). Zidane, Garnet’i ormanda arama kararı aldı, ama Baku ona izin vermedi. Zidane sonunda ona Garnet’i aramak için Tantalus’tan çıkmak istediğini söyledi. Baku ona saldırdı, Zidane kendini korudu ve dövüşü kazandı (Daha doğrusu Baku kazanmasına izin verdi.) Baku sonunda ona Garnet’i araması için izin verdi.

Zidane, Vivi ve Steiner’ın da Garnet’i aramada yardımcı olmalarını istedi. Gitmeden önce Blank, ona Garnet’i iyileştirmesi için biraz daha ilaç verdi.

• Zidane ayrıldıktan sonra, Baku, Blank’ten Zidane’ı izleyip ona göz kulak olmasını istedi. Blank kabul etti.

• Zidane ve grup Evil Forest’ın merkezine kadar ilerledi ve Garnet’i “Plant Brain” tarafından tutulurken buldu. Yaratığı yok ettiler ve Blank’in ilacını Garnet’e vererek iyileşmesini sağladılar. Ancak geri kalan bütün bitki-yaratıklar onları takip etmeye başladı.

Blank tam zamanında gelerek kaçmalarına yardım etti. Ama Blank çok yavaş olduğundan orman tarafından yakalandı. Yaratıklar tarafından yakalanmadan saniyeler önce elindeki dünya haritasını Zidane’a fırlatmayı başardı. Sonrasında bütün orman

Blank de dahil olmak üzere tamamen taşa dönüştü.

• Zidane, Vivi, Steiner ve Garnet o geceyi ormanın dışında kamp kurarak geçirdi. Ertesi sabah yine Lindblum’a gitmek için yola çıktılar. Oraya gitmenin tek yolu yakınlardaki “Ice Cavern”den geçmekti. İçeride Vivi, ateş büyüsünü kullanıp, buzdan duvarları eriterek onlara yardım etti. Mağaranın sonunda üç Black Waltz’dan biri ile karşılaştılar. Bütün partiyi uyutmuştu. Zidane uyandı ve “Black Waltz No. 1”nın yanına giderek onunla ve çağırdığı buz yaratığı ile dövüştü. Onu yendikten sonra diğer parti üyeleri de uyandı. Mağaralardan çıktılar. Garnet kendine yeni bir isim bulması gerektiğini düşündü. (Zidane’nın silahından esinlenerek) “Dagger” ismini seçti.

• “Dali” köyüne ulaştılar. Otelde dinlendiler, gecenin ortasında Zidane, Dagger’ın söylediği bir şarkıdan dolayı uyandı. Ertesi gün parti dağıldı. Dagger köy sakinlerinin arasına karışarak daha sıradan konuşmayı öğrenmeye çalıştı. Vivi etrafı keşfe çıkmışken, yerin altından gelen bir Chocobo sesi onu oldukça şaşırttı. Kuja için çalışan birkaç köylü tarafından yakalandı (onun yeraltında üretilen Black Mage lerden biri olduğunu ve oradan kaçtığını düşünmüşlerdi) ve yer altındaki çalışma alanına götürüldü.

• Steiner bilgi toplama çabasındaydı. İlk olarak yakınlardaki gözlem kulesinde yaşayan yaşlı Morrid’in Alexandria’ya gidiş yolunu bilebileceğini söyleyen bardaki kıza yardımcı oldu. Daha sonra oraya giderek Morrid ile konuştu. Ondan, Dali Alexandria arasında gidip gelen bir kargo gemisinin olduğunu öğrendi. Şimdi Steiner’ın yapması gereken tek şey Dagger’ı gemiye bindirmekti.


• Dagger ve Zidane Vivi’yi arıyorlardı. Sonunda yerde bulunan bir delikten onun ağlama seslerini duydular. Yakındaki değirmende bulunan ambar kapağından yeraltındaki çalışma alanına indiler. Vivi’yi kurtardılar. Black Mage lerin üretildiğini gördüler (Henüz aktif olmamışlardı). Vivi, varlığına dair şüphelenmeye başladı. Orada Chocoboların makinelere güç vermesi için kullanıldıklarını da gördüler.


• Birinin geldiğini duydular. Zidane, onları hemen yakındaki makineye sürükledi ve kendisi de onlara katıldı. Bir varile sokuldular ve kargo gemisine götürüldüler. Steiner çoktan oraya varmış, bekliyordu. Variller ona şüpheli gözüktü ve onları incelemeye başladı. Steiner onları incelerken, Zidane tutulduğu varilden kurtuldu ve diğerlerine çıkmalarında yardım etti. Steiner, Zidane’a yalan söyleyerek geminin Lindblum’a gideceğini söyledi. Binmelerinden önce “Black Waltz No. 2” ile karşılaştılar. Onu yenmeyi başardılar.

• Steiner önden giderek güvenliği sağlama amacıyla gemiye bindi. Ancak gemi ona aldırmayan Black Mageler ile doluydu. Diğer üçü gemi kalkmak üzereyken gemiye binmeyi başardılar. Vivi, Black Mageler ile konuşmaya çalışsa da ona cevap vermediler.

• “Black Waltz No. 3” sürpriz bir saldırı gerçekleştirip kargo gemisinin üstüne uçarak partiyi tehdit etti. Black Waltz, Vivi’yi tehdit edince, şaşırtıcı bir şekilde gemideki diğer Black Mageler onu korumaya çalıştılar. Black Waltz tarafından yok edilip gemiden aşağı atıldılar. Vivi deliye döndü ve Waltz’a saldırdı. Zidane ve Steiner ona yardım etmek için yanına gittiler. Dagger’ı gemiyi Lindblum’a pilotluk etmesi için orada bıraktılar. Waltz’ı yendiler ve onu geminin kenarından attılar.


• “Zorn” ve “Thorn” (Kraliçe Brahne’nin soytarı kılıklı iki yardımcısı) Mist ile güçlendirilmiş motosiklet benzeri hava gemileri ile onları takip ediyorlardı. Black Waltz No. 3 ün onlara doğru gelmesi nedeniyle telaşlanıp araçtan atladılar. Kendisine verilmiş hasardan ötürü deliye dönmüş olan Waltz araca binerek kargo gemisini izlemeye başladı. Kovalamanın ardından kargo gemisi, Lindblum’daki “South Gate”ten geçmeyi başardı. Waltz ise geçide çarparak hem kendi aracına hem de geçide ağır bir şekilde hasar verdi.


• “Lindblum Grand Castle” girişinde, Dagger muhafızlara kolyesini gösterdi. Cid’in şansölyesi Başbakan Artania çağrıldı. Artania onları Cid’in yanına çıkardı (Onun oglop olduğunu görünce herkes çok şaşırdı). Cid onlara Brahne ve Kuja olaylarını anlattı. Herkese o an için dinlenmelerini söyledi. Dagger, ziyaretçi odasına götürüldü ve kendi iyiliği için kaleden ayrılmaması söylendi.


• Zidane bir bara gitti (çünkü kaledeki zengin yemeklerinin ona göre olmadığını düşünüyordu) ve eski bir dostu “Freya” ile karşılaştı. Freya, Av Festivali için şehirdeydi. Bu festival yaratıkların şehrin sokaklarına salınıp ödül için avlanması üzerineydi. Biraz hatıralardan bahsettikten sonra, Zidane, Lindblum’un geri kalanını gezmek için oradan ayrıldı. Pek fazla bir şey değişmemişti. Steiner ve Vivi de şehri araştırıyorlardı. Steiner kayboldu. Vivi ise biraz alışveriş yapmakla meşguldü. Bu sırada ona bedava bir Kupo Nut verildi.


• Zidane, Dagger ile konuşmak üzere kaleye geri döndü. Kalenin üst kısımlarından gelen bir şarkı duydu, ama yukarı çıkmak için yetkisi yoktu. Muhafızı bayıltıp üniformasını çaldı ve yukarı çıktı. Yakındaki teleskoptan bakarken, Dagger ile biraz konuştu. Konuşma sırasında Tantalus, Dagger’ı kaçıracakken onu uyutmak için kullanacağı bitkiden bahsetti. Dagger son zamanlarda uyku konusunda sıkıntı yaşadığını söyleyerek kendisine biraz vermesini istedi. Zidane, Dagger’a biraz bitki vermeyi kabul etti.


• Zidane bir pot kırarak Dagger’ı barda konuştuğu bir kızla karıştırdı ve Dagger’ın kızmasına yol açtı. Onunla arasını düzeltmek için bir anlaşma yaptı. Eğer Av Festivali’ni kazanırsa, Dagger onunla çıkacaktı. Dagger kabul etti. Zidane, Freya ve Vivi, Av için yerlerini aldılar. (Herhangi üçü kazanabilir, bu hikayede önemli bir değişikliğe neden olmasa da kazanılan eşyada farklılıklar olur. Ayrıca Dagger hiçbiriyle çıkmıyor.)


• Festivalden sonra bir asker haberlerle geldi. Burmecia, Brahne tarafından saldırıya uğramaktaydı. Brahne’nin amacı Burmecia’nın sahip olduğu kristal parçasını ele geçirmekti. Freya oraya gitmek için hemen gönüllü oldu. Zidane ve diğerleri de Brahne’nin amacı hakkında daha çok şey öğrenmek için onunla gitmeye karar verdiler. Dagger da katılmak istese de Zidane ona karşı çıktı.


• Vda ziyafetinde, Dagger, Steiner hariç herkesin yemeğine Zidane’dan aldığı uyku ilacını kattı. Kendini kötü hissetse de kararını çoktan vermişti. Steiner ile birlikte Alexandria’ya gidip Brahne ile konuşacak ve aklını başına toplamasını isteyecekti.


• Freya, Zidane’a Burmecia’ya ulaşmak için “Gizamaluke’s Grotto”dan geçmeleri gerektiğini söyledi. İçeride ise Black Mageler ile yeniden Zorn ve Thorn ile karşılaştılar. Eşi Mogmi’nin isteği üzerine, dev gibi bir çanın altından “Moguta” adında bir moogle ı kurtardılar (Vivi’nin almış olduğu Kupo Nut onun dışarı çıkmasını sağlamıştı). En sonunda Gizamaluke ile karşılaştılar. Rahne tarafından beyni yıkanmıştı ve vahşileşmişti. Oradan çıkabilmek için onu yenmek zorunda kaldılar.


• Bu sırada, Steiner Dagger’ı South Gate’ten geçirmeye çalışıyordu. Dagger içi “Gysahl Pickles” dolu bir torbanın içindeydi (muhafızlar torbaya yaklaşmak bile istemiyorlardı). “Summit Station”a ilerlediler. Burada Treno-Alexandria arasında yolcu taşıyan elektronik arabalar vardı.


• Zidane ve diğerleri Burmecia’ya varmışlardı. Binaların yıkılmış olduğunu gördüler. Etrafta oldukça az sayıda kurtulan vardı. Zidane ve Freya onlara yardım etmeye çalıştılar. En sonunda Brahne ve Kuja ile karşılaştılar. Burmecialıların kaçıp saklanmış olabilecekleri gizli Cleyra kolonisi üzerine tartışıyorlardı. Zidane ve Freya onları durdurmak için saldırıya geçtiler ama “Beatrix” tarafından durduruldular ve onunla dövüştüler. Beatrix onları yerde baygın vaziyette bıraktı, Kuja ve Brahne ile oradan uzaklaştı.


• Summit Station’da, Dagger, Marcus ve Cinna ile karşılaştı. Efsanevi “Supersoft” adlı eşyayı arıyorlardı. Bu eşya ne olursa olsun taşa dönüşme işlemini geri çeviriyordu. Blank üzerinde kullanma niyetindeydiler. Marcus Treno’ya onu aramaya giderken, Cinna da Lindblum’a dönüp diğer Tantalus elemanlarına bundan bahsetmeye gidiyordu. Cinna, Lindblum’a giden arabayı sürekli kaçırıyordu. Aslında amacı South Gate Bundt Kekinden yemekti. (Daha sonra Baku tarafından tembelliği yüzünden cezalandırıldı). Dagger onlara yardım önerisinde bulundu. Treno’ya ulaşamadan araç Black Waltz No.3 tarafından durduruldu. Deliye dönmüştü. Dagger, Steiner ve Marcus onu yendiler ve Treno’ya doğru devam ettiler.


• Marcus ve Baku, Supersoft’un Treno’da yaşayan bir baronun elinde olduğunu öğrendiler. Steiner onu çalmaya karşı çıksa da ikisi onu dinlemedi. Şehri gezerken Dagger, Kuja ile açık arttırma evinde yeniden karşılaştı. Kuja, binanın sahibiydi. Kuja da onu gördü ve ondan hoşlandığının farkına vardı.


• Marcus, Baku, Dagger ve Steiner baronun evine zorla girdiler. Fakat baronun Dagger’ın eski öğretmeni “Doktor Tot” olduğu anlaşıldı. Tot onlara yakındaki kuleye gelmelerini söyledi. Tot onlara Supesoft’u verdi ve Alexandria’ya giden gizli bir geçit olan “Gargan Roo”yu gösterdi. Gargant adında böcek benzeri bir yaratık ile Alexandria’ya kadar yer altı tünellerini kullanarak gidebileceklerdi. Yolun ortasında yolu tıkayan büyük bir yılanı yendiler ve yollarını devam ederek Alexandria’ya ulaştılar.


• Oraya ulaştılar ancak Zorn ve Thorn tarafından yakalandılar Dagger, Kraliçe Brahne’ye götürüldü. Steiner ve Marcus ise metal bir kafese kapatıldılar.


• Bu sırada Zidane ve diğerleri Cleyra’ya gidiyorlardı. Cleyra, boğum boğum yükselen bir ağacın en tepesinde etrafı şiddetli kum fırtınası ile çevirili bir yerdi. En üste çıkarak Cleyra’ya ulaştılar. Freya, buraya kaçan Burmecia kralı ile görüşmeye gitti. Zidane ise etrafı gezmeye koyuldu. Ancak bir acil durum nedeniyle çağrıldı. Burmecia’ya yapılan saldırıları öğrenerek Cleyra’ya ulaşan Puck büyük bir yaratık tarafından yakalanmıştı. Zidane onu kurtardı.


• Freya, kum fırtınasının gücünü arttırmak için yapılan büyülü bir dansa katıldı. Ancak dört kristal parçasından biri tarafından güçlendirilmiş olan arp kırıldı ve kum fırtınası durdu.


• Brahne, Dagger’ı özel yer altı odasına götürdü. Zorn ve Thorn, Kuja ve Brahne’nin kullanları için Dagger’ın eidolonlarını ondan aldılar. Dagger yarı komaya girdi.


• Brahne ve Beatrix “Red Rose” hava gemisini alarak Cleyra’ya havadan saldırıyorlardı. Black Mageler ise Zidane ve diğerlerini en yukarıya gitmeye zorluyorlardı. En yukarıda köşeye sıkışmış haldelerken beklenmedik bir anda ortaya çıkan Sir Fratley tarafından kurtarıldılar. Freya, Fratley’nin hafıza kaybı yaşadığını ve hiçbirşey hatırlamadığını öğrendi.


• Beatrix, arptan kristal parçasını alarak uzaklaştı. Zidane ve arkadaşları Beatrix’e yeniden saldırdı ama yine yenildiler. Beatrix ve Black Magelerin Red Rose’a ışınlandığını gördüler. Çabucak teleport baloncuklarına atlayarak onları izlediler. Brahne’nin Odin’i kullandığını görmek için tam zamanında geldiler. Brahne, Odin’i kullanarak Cleyra’yı yok etti. Aynı zamanda Brahne’nin Dagger’ın idam emrini verdiğini duydular. Beatrix, Brahne’nin kararları konusunda ciddi şüpheler duymaya başladı. Zidane ve ekip, teleport baloncuklarını kullanarak Alexandria’ya ışınlandılar ve Dagger’ı kurtarmaya çalışacaklardı.


• Steiner ve Marcus, tututldukları kafesten sallanarak kurtulmayı başardılar. Marcus, Blank’i kurtarmak için ayrıldı. Steiner ise Zidane, Vivi, Freya’nın oraya varışlarını görünce çok şaşırdı. Hemen, Dagger’ın tutulduğu yer altı odasına indiler. Zorn ve Thorn’u yenerek, Dagger’ı beraberlerinde götürdüler. Kalede ise bir kez daha Beatrix ile karşılaştılar. Onu yendiler ve onunla konuşma fırsatları oldu. Beatrix sonunda Brahne’nin hatalı olduğunu kabul etti. Bu sırada Brahne oraya geldi ve Beatrix’e Dagger’ı öldürme emri verdi. Beatrix karşı çıktı. Zorn ve Thorn yeniden ortaya çıktılar ve Beatrix’e saldırması için bir yaratık çağırdılar. Freya orada kalıp Beatrix’e yardım etme kararı aldı.


• Zidane, Steiner, Vivi ve Dagger, Gargan Roo’ya giderlerken, Steiner durup onlardan Beatrix ve Freya’ya yardım etmek için izin istedi. O, yukarı çıkarken, diğerleri aşağıya doğru inmeye devam ettiler. Üçü kalede kısılı kalmışlardı. Ama Marcus ve Blank’in yardımı ile oradan kurtulmayı başardılar.


• Zidane, Vivi ve Dagger gargantı kullandılar. Ama yine büyük yılan benzeri yaratıkla dövüşmek zorunda kaldılar. Yaratık onların peşinden kovaladı. Bu nedenle Treno’da inemediler. “Pinnacle Rocks”ın yakınlarında kaza yaptılar. Dagger, bir eidolon olan “Ramuh” ile karşılaştı. Onun bir hikayesinin parçalarını birleştirdiler. Ramuh, Dagger’ın yaratık çağırma yeteneğini yeniden kazanmasını sağladı ve kendini eidolon olarak kullanamasına izin verdi.


• Brahne, ödül avcısı olan “Lani” tarafından ziyaret edildi. Ona Dagger’ı bulacağına ve Vivi’yi öldüreceğine dair söz verdi. Lani’ye, yapacak daha iyi bir şeyi olmayan Amarant yardım ediyordu. Bu iş, Dagger’ın Zidane ile dolaştığını duymasıyla ilgisini çekmeye başladı.


• Zidane, Dagger, Vivi, Lindblum yakınlarındaydı. Red Rose’un oraya saldırdığını görmeleriyle dehşete düştüler. Brahne, Cid’in de kristal parçasını istiyordu. Brahne, Atomos adlı eidolonu çağırdı. Lindblum’a oldukça ciddi zarar verip, Endüstri Bölgesi’ni tamamen yok etti. Alexandrialı askerler Lindblum’u tamamen ele geçirdiler.


• Zidane ve Garnet, Vivi’yi girişte bıraktılar. Kısa süre sonra askerler tarafından yakalandı. Başbakan Artania, Zidane ve Garnet’i kaleye götürdü. Vivi de kaleye götürülmüştü, ama Cid onu tanıyarak bırakılmasını emretti. Üçüne, Black Magelerin yapımının ardında Kuja’nın olduğunu söyledi. Zidane, “Outer Continent”a giderek Kuja’yı kaynaktan vurma kararı aldı. Ne yazık ki, hava gemileri Mist olmadan çalışmamaktaydı. Outer Continent’ta hiç Mist yoktu. Ayrıca, buharla çalışan yeni prototip hava gemisi Hilda Garde II Brahne’nin kontrolündeydi. Yakınlardaki “Qu Marsh”ın Outer Continent’a giden gizli bir geçidi olduğunu söyledi.


• Marsh’ta “Quina” adında kurbağa yemekten hoşlanan garip bir Qu ile karşılaştılar. Ustası Quale, Quina’ya Zidane’nın ekibine katılmasını ve dünyadaki diğer lezzetleri denemesini söyledi. Quina aynı zamanda Fosil Roo’ya açılan gizli geçidi de buldu. İlerlemeden önce büyük metal bir canavar tarafından kovalandılar. Daha sonra Lani ile karşılaştılar ve onu yendiler. Daha sonra karışık bir yoldan gargant aracılığı ile Outer Continent’a ulaştılar. (Quina ile Gizamaluke’s Grotto’ya gitmeden önce de karşılaşılabilir. Daha sonra Cleyra’ya giderken geride kalır ama Marsh’a sonraki gidişinizde tekrar size katılır.)


• Orada gördükleri ilk yerleşim birimi cücelerin köyü olan Conde Petie oldu. Orada, yakındaki Black Mage Köyü’nden gelen bir Black Mage ile karşılaştılar. Onu, yakındaki gizli köyüne kadar takip ettiler. Vivi, diğerlerinin varlığını keşfetmiş oldu. Belirli bir zaman sonra Black Magelerin öylece “durduklarını” öğrenince oldukça şaşırdı. Köyün lideri olan No.288 Vivi ile arkadaş oldu. Vivi ve Zidane, Kuja’nın kuzey doğuda gümüş renkli bir efderha ile uçtuğunu öğrendi. Oraya gitme kararı aldılar.


• Conde Petie’ye döndüklerinde kuzey gitmenin tek yolunun “Sanctuary” (aslında Iifa Tree) adlı yerden geçmek olduğunu öğrendiler. Ancak cüceler sadece evli çiftlerin oradan geçmesine izin veriyorlardı. Dagger, Zidane ile “evlenmeyi” kabul etti, böylece yola devam edeceklerdi (Quina ile Vivi ise ya çıkan karışıklık sırasında oradan geçeceklerdi ya da onlar da evlenecekti). Karışıklık Madain Sari’nin hayatta kalan üyesi “Eiko” tarafından çıkarıldı. Cücelerden yemek çalmıştı ve onlar tarafından kovalanıyordu. Mog adındaki yakın dostu da ona yardımcı oluyordu.


• Bir çalıda asılı kalmış olan Eiko’ya dağ yolunda yetiştiler. Zidane ve diğerleri onu kurtardı. Zidane’a vurulmasının etkisiyle onları kuzeye götürmeyi kabul etti. Ama önce Madain Sari’de durmalarını istedi. Ona eşlik etmeyi kabul ettiler. Zidane, Iifa Tree’yi gördü ve işe yarar bilgiler bulabilmenin umudu içinde oraya gitmeye karar verdi.


• Eiko (Quina ve diğer moogle’ların da yardımıyla) biraz balık tuttu ve yemek için pişirdi. Eiko yemeği pişirirken onun moogle arkadaşları Zidane ve Dagger’ı yakındaki Eidolon Duvarı’na götürdü (duvarda eidolon resimleri vardı). Dagger onları tanıdık ve garip bir şekilde rahatlatıcı buldu. Yemekten sonra, Eiko onlara Iifa Tree’nin güçlü bir eidolon ile mühürlendiğini ve kilidin açılması için başka bir eidolona ihtiyaç olduğunu söyledi. Onlarla beraber Iifa Tree’nin mührünü açmayı kabul etti ve onlarla birlikte oraya gitti.


• Iifa Tree’ye gittikten sonra Eiko onları içeri aldı. Ağacın köküne kadar bütün yolu geçtiler ve ruhundaki yaratığı yendiler. Yaratığın yenilmesi Mist’in üretiminin durmasına, Mist Continent’ın tamamen temizlenmesine neden oldu. (Bu, çalışmak için Mist’e ihtiyaç duyan hava gemi trafiğini tamamen felç etti.)


• Ağaçtalarken, Lani ve Amarant, Madain Sari’ye girerek Eiko’nun kristal parçasını çaldılar. Eiko ou almaya geldiğinde, Lani onu uyuttu ve onu da kaçırdı. Lani, Eiko’yu yem olarak kullanarak Zidane’dan Dagger’ın madalyonunu vermesini istedi. Verdiği takdirde Eiko’yu serbest bırakacaktı. Ancak, Amarant araya girerek Eiko’yu serbest bıraktı (bu arada Lani’nin korku içinde kaçmasına da neden oldu). Daha sonra Zidane’a bir düello için meydan okudu. Zidane kazandı.


• Samuray stilinde bir savaşçı olan Amarant, Zidane’nın onun hayatını almasının uygun olacağını söyledi ama Zidane reddetti. Amarant şaşırarak, Zidane’nın yaşam tarzı hakkında daha çok şey öğrenmek adına Zidane ile gezmeyi kabul etti. Bu sırada Dagger ve Zidane'ın bot gezisi, Dagger’in doğduğu yer ile ilgili neredeyse bütün hatıralarına (ailesi hariç) yeniden kavuşmasını sağladı. Eiko, başka bir Summoner’ın kurtulmasına sevinerek onlarla beraber Iifa Tree'ye Kuja ile yüzleşmeye gitti.


• Iifa Tree’de Kuja ile karşılaştılar. Kısa bir monologtan sonra, Kuja, Mist’ten oluşturduğu yaratıklarını onların üzerine saldı. Onları yendiler, ancak başka bir şey yapmalarından önce Brahne, Lindblum donanması ile gelerek Kuja’ya saldırdı. Black Magelerini ona karşı kullanmaya çalıştı. Ancak saldırılar Kuja’nın yaratıklarının ilk saldırılarının ardından başarısız oldu. Brahne, “Bahamut”u çağırdı ve Kuja’yı bu şekilde yenmeye çalıştı. Annesine yardım etmek için ısrar eden Dagger, yakınlardaki Leviathan heykelini buldu. Ama Leviathan’ın sadece tsunami benzeri saldırı yapabildiğini fark etti. Brahne’nin bütün kuvvetleri suda olduğu için bu eidolonu ona yardım için kullanamazdı.


• Garland, Bahamut’un saldırısını Invincible ile keserek, gemilere saldırması emrini verdi. Bütün gemiler yok edildi. Ama Brahne, üvey kızından özür dileyebilecek kadar hayatta kalmayı başardı. Zidane ve parti, Brahne’nin kaçış podunu alarak, Brahne’nin gömüldüğü Alexandria’ya geri döndüler.


• Dagger, yeni kraliçe olacaktı. Vivi, Ruby’nin yeni mini tiyatrosunu görmek için ortaya çıktı. Zidane, Freya, Amarant ve Eiko, Dagger’ı ziyaret ettiler. Zidane, kendini onunla konuşamayacak halde buldu. Eiko oradan ayrılmadan önce, Dagger ona kendindeki kristal parçalarından birini verdi. Böylece ikisinde de birer tane oldu. Bir şansı olduğunu hisseden Eiko, Zidane’ı yumuşatmak için harekete geçti. Daha sonra Eiko’dan Zidane (Doktor Tot tarafından) yazılmış bir aşk mektubu pek çk kişinin elinden en sonunda Steiner ve Beatrix’in eline geçti. İkisi de mektubun karşı tarafın yazdığına inanıyordu. Bunların ardından Doktor Tot, Eiko’yu Trenıo’daki evine davet etti.


• Zorn ve Thorn, eski sahiplerini kaybetmiş halde Kuja’ya bağlanmışlardı. Kuja, Hilda Garde I’i Black Mage Köyü’ne götürdü. Black Mageleri yaşamlarını uzatmanın yolunu bildiğini söyleyerek kandırdı ve beraberinde götürdü. Neredeyse hepsi onunla gitti.


• Treno’da, Zidane yakındaki Kart Turnuvası’na katılma kararı aldı. Son rakibi yardımcısı Erin’e komut veren Cid’den başkası değildi. Cid, Treno’da Hilda Garde II buharlı gemisini deniyordu. Aynı zamanda şampiyon ünvanını korumaya çalışıyordu. Turnuvanın sonucu ne olursa olsun Kuja, bu anı kristal parçalarını ellerinde tutan Dagger ve Eiko’yu zorlamak için değerlendirdi. Bahamut’u çağırarak Alexandria’ya saldırttı. Eidolon Alexander’ı çağırmalarını sağlamaya çalışıyordu.


• Cid, Hilda Garde II ile partiyi Alexandria’ya geri götürdü. Steiner ve Beatrix, Kuja tarafından şehre bırakılan Mist yaratıkları ile savaşıyorlardı. Dagger’ın kristal parçası Bahamut’un yarattığı tehdite karşılık vererek Alexander’ın olduğu yere açılan merdivenler oluşturdu. Yukarıdaki hava gemisinde olan Eiko, Dagger’a doğru düşmeye başladı. Dört kristal parçası birbirini etkileyerek, Alexander’ın uyanmasını sağladı. Alexander kanatlarıyla Alexandria’yı korudu. Alexander, Bahamut’u yok etti (veya çağırılma işlemini tersine çevirdi). Ancak Kuja’nın Alexander’ı ele geçirmesinden önce, Garland Invincible’ı kullanarak Alexander’ı tamamen yok etti. Böylece Kuja’nın planlarını da altüst etti. Alexander’ın yok oluşu sırasında, şehrin büyük bir bölümü, Hilda Garde II de onunla birlikte yok oldu. Beatrix saldırıdan sonra bulunamadı. Kuja, Hilda Garde I ile kaçtı. Tantalus ekibi kurtarmak için yeniden ortaya çıktılar. Rıhtımdan bir bot çalıp Zidane, Dagger ve ekibin diğer üyelerini Lindblum’a götürdüler.


• Alexandria’nın yok oluşu ve Dagger’ın bütün eidolonlarının kaçışı ile Kuja, yeni bir plan yaptı. “Mount Gulug”a gidecek ve orada Eiko’nun eidolonlarını çıkartacaktı. Ancak oraya gidebilmek için “Oeilvert”te bulunan “Gulug Taşı”na ihtiyacı vardı. Oeilvert’te bütün büyüsel etkileri önleyen bir koruma bariyeri vardı. Bunun anlamı da Kuja’nın gücünün tamamen etkisi kalacak olmasıydı. Böylece o, Zidane’ın ona gelmesine izin verdi. Amacı onu oraya göndermekti.


• Linblum’da (Freya ve Steiner da gruba yeniden katılmıştı), Dagger yaşanan olaylardan ötürü sesini ve umutlarını tamamen kaybetmişti. Quina, Lindblum’da bulunan Serpent’s Gate kıyısına sürüklenmişti (Zidane daha sonra onu buldu. Quina gruba yeniden katıldı.) Cid, yeni bir buharlı hava gemisi yapmaya çalışıyordu. Ama bir oglop olarak, düşünme kabiliyeti önemli ölçüde azalmıştı. Zidane’dan eski haline dönmesine yardımcı olmasını istedi. Doktor Tot bir iksir fikri bulmuştu. Zidane, Lindblum’da dolaşarak iksirin içerdiği malzemeleri aradı. Ancak iksirin yapabildiği tek şey Cid’i bir kurbağaya dönüştürmek oldu. Son çare olarak, karısı Hilda’yı büyüyü tersine çevirmesi için bulması gerektiğine karar verdi. Zidane, “Blue Narciss” adlı Alexandria’dan çalınan gemiyi kullanarak Cid’i Black Mage Köyü’ne götürdü. Orada bir ipucu bulma amacındaydı. Sonuçta Hilda Garde I’de pek çok Black Mage olduğu görülmüştü.


• Sadece No. 288 ve iki başka Black Mage orada kalmışlardı (diğer ikisi yeni doğmuş olan chocobo yavrusu ile ilgileniyorlardı). No. 288, Vivi’ye Kuja’nın çöldeki gizli kalesinin yerini söyledi. Vivi ve Zidane oraya gidip Kuja’yı ana merkezden vurmaları gerektiği kararını verdi.


• Kuja, bütün partiyi daha onlar bir şey yapamadan yakaladı. Kuja, Zidane’a Hilda Garde I’i kullanarak (Zorn ve Thorn gözetiminde) Oeilvert’e gitmesini ve oradan Gulug Taşı’nı almasını söyledi. Aksi takdirde arkadaşları hayatlarını kaybedecekti. Zidane kabul etmek zorunda kaldı.


• Zidane, Oeilvert’ten taşı aldı ve oradayken Terra hakkında daha çok şey öğrendi. Bunlar olurken, kurbağa Cid hücresinden kaçmayı başarmıştı. Diğerlerini de kurtardı. Kuja’nın labirente benzer yerinde ilerleyerek iç merkezine ulaşmayı başardılar.


• Zidane da yeni ulaşmıştı ve merkeze yalnız girmek zorunda bırakılmıştı. Kuja, Zidane herhangi bir şey yapamadan büyü kullanarak taşı ondan aldı. Diğerleri onu kurtarmaya geldiler. Ama Eiko, Zorn ve Thorn tarafından kaçırıldı. Kuja ise diğerleri saldırıya geçemeden ortadan kayboldu.


• Zidane, Mount Gulug’a gidip Eiko’yu kurtaracaktı. Oraya ulaşmak için “Esto Gaza” köyünden geçmeleri gerekiyordu. Sönmüş bir yanardağın içinde, Zorn ve Thorn’un, Eiko’nun eidolonlarını çıkarmaya çalıştıklarını gördüler. Ancak, Eiko 16 yaşın altında olduğu için (ve Mog tarafından korunduğundan) bu çıkartma işlemi gerçekleşmedi, ona sadece acı verdi. Arkadaşı Mog, Trance durumuna geçerek bir eidolon olduğunu açığa çıkardı. Mog (diğer adıyla Madeen) Zorn ve Thorn’u yere serdi. Kuja, Madeen’in Trance’i karşılığında oldukça şaşırdı ve yeni bir silah bulduğu ihtimalini düşündü. Kuja, Hilda Garde I ile oradan ayrılarak Terra’ya gitti. Invincible’ın toplamış olduğu ruhları kullanarak yapay bir Trance yaratmak ve onu kullanarak Garland’ı yok etmek istiyordu.


• Zorn ve Thorn birleşip tek bir yaratık haline geldiler ama Zidane tarafından yenildiler. Hilda’nın yakındaki bir odada tutulduğunu keşfettiler. Kendisini kurtardıkları için onlara teşekkür eden Hilda, Lindblum’a döndüklerinde Cid’i eski haline dönüştürdü. Hilda onlara “Ipsen’s Castle” adlı “Forgotten Continent”ta bulunan ters yüz bir kaleden bahsetti. Bu kale “Shimmering Island” yolu ile Terra’ya gitmenin anahtarını taşıyordu. Cid, eski düşünme kabiliyetine yeniden kavuştuğundan hemen Hilda Garde III’ün yapımını tamamladı ve onu kullarak partinin oraya gitmesini sağladı.


• Onlar yola çıkmadan önce Dagger ortadan kayboldu. Steiner ve Tantalus ekibi her yerde onu aradı. Zidane da aramaya katılarak Alexandria’ya yöneldi. Kuja’nın Alexandria’ya olan saldırısından kurtulmuş olan Beatrix ile karşılaşınca oldukça şaşırdı. Beatrix ona Dagger’ın büyük ihtimalle Brahne’nin mezarında olduğunu söyledi. Zidane, onu orada, sesi eski haline dönmüş şekilde buldu. Dagger, geçmişle olan bağlarını geride bıraktığını sembolize etmek istercesine saçlarını kesti ve Zidane’a katıldı.


• Grup, Ipsen’ın harap haldeki kalesine gitti. Amarant, partiden ayrılarak, Zidane ile kalenin sonuna ilk ulaşacağına dair bahse girdi. Parti, garip kale içinde ilerleyerek Amarant ve dört Elemental Ayna’yı aradı. Amarant onlarla dalga geçerek oradan ayrıldı. Dört ayna dünya etrafında bulunan dört özel tapınağa yerleştirilecek şekilde dizayn edilmişti. Ancak, onları kullanmadan önce Zidane, Amarant’ın kalenin dışına çıkmamış olduğunu fark etti. Amarant’ı bulmak için kaleye geri döndü. Onu yaralanmış bir halde buldu ve kurtardı. Amarant bir kez daha Zidane’ın davranışı konusunda şaşırmıştı.


• Sekiz parti üyesi, her bir tapınağa ikişer kişi düşecek şekilde ayrılmaya karar verdi. Eiko ve Dagger, “Water Shrine”a; Freya ve Amarant, “Fire Shrine”a; Steiner ve Vivi, “Wind Shrine”a; Zidane ve Quina ise “Earth Shrine”a gitti. Tapınakları koruyan dört muhafızı yendiler ve her bir aynayı kendi tapınağına yerleştirdiler. Esto Gaza yakınlarındaki Shimmering Adası ortaya çıkmaya ve Terra için bir geçit oluşturmaya başladı.


• Hilda Garde III, Shimmering Adası’nın içine çekildi. Zidane orada, onu yeniden Terra’ya davet eden Garland ile karşılaştı. “Mikoto” partiye Genomeların şehri “Bran Bal”a kadar rehberlik etti. Girişte, Garland’ın ruh emici gemisi Invincible’ı gördüler. Dagger, Madain Sari’ye yapılanları hatırlayıp bayıldı. Diğerleri onu şehre götürdüler. Zidane, herkesin ona benzemesi karşısında şaşkına döndü. Ancak hiçbiri kişilik sahibi değildi.


• Mikoto, Zidane ile karşılaşarak, onun özel bir Genome olduğunu ve Garland’ın onunla konuşmak istediğini söyledi. Şaşırmış bir halde, Zidane onu “Pandemonium”a, Garland’ın kalesine kadar izlemeyi kabul etti. Bir süre sonra Eiko, Vivi, Quina ve Amarant Zidane’ı aramaya başladı. Mikoto onlara Zidane’ın Garland ile görüşmeye gittiğini söyledi.


• Garland, Zidane’a gerçek kimliğini ve kaderinin ne olduğunu söyledi. Zidane, “ölüm meleği” olma kaderini reddetti ve Garland’a saldırdı. Garland, Zidane’ın ruhunu emerek onu orada bıraktı. Artık onun da diğer Genomelar gibi boş bir kabuktan başka bir şey olmadığını düşünüyordu.


• Garland, Zidane’ın boş bir vücut olduğunu düşünürken, anıları Zidane’ı terk etmedi. Arkadaşlarının söyledikleri geri dönerek, onu canlandırmaya çalıştı. İlk başta onu sadece şaşırtıp kızdırdı. Zidane’ın arkadaşları onu kurtarmak için oraya varmışlardı, ama Zidane kendi düşünceleri içinde kaybolmuştu. Kızgın, yaralı ve sersemlemiş bir biçimde olan Zidane, arkadaşlarının bu karmaşa içinde kalmayıhak etmediklerini düşündü. Onlardan kurtulmaya çalışsa da, onlar ona sıkıca tutundular ve ona saldıran yaratıktan onu korudular. Sonunda Zidane’ı aptallığından kurtardılar. Zidane onların dostluğunu bir kez daha kabul etti.


• Parti üyeleri, Pandemonium içinde ilerleyerek Garland’ı buldular. Garland bir ejderha çağırdı, onu yendiler. Daha sonra Garland’ın arkasından gittiler. Onu yaraladılar. Ama o sırada Kuja, Invincible ile ortaya çıkmaya karar verdi. Zidane ve partiye saldırdı. Sonra, ciddi bir şekilde yaralanmanın sonunda Invincible’ın taşıdığı ruhları kullanarak Trance’e geçti.


• Kuja, Garland’ı yakındaki bir yamaçtan aşağı bıraktı. Ama daha sonra Garland’ın sesi ona ulaştı ve ona Zidane olgunlaştıktan sonra ölmesi için tasarlandığını söyledi. Bunun üzerine Kuja, dünya üzerindeki herşeyi kendisiyle birlikte yok etmeye karar verdi. Büyük bir büyüsel güç ile Terra’yı yok etti. Eiko, Invincible’ın orada beklemekte olduğunu gördü. Zidane’a, onun içinde kaçabileceklerini söyledi. Zidane, önce Bran Bal’a dönerek Genomeları kurtardı. Dagger da onunla beraber geldi. Parti ve Genomelar Terra tamamen yıkılmadan önce son anda oradan kaçmayı başardılar.


• Bütün dünyanın Mist ile kaplı olduğunu gördüler. Kuja, Iifa Tree’ye giderek bir şekilde “Memoria”ya açılan geçidi açmayı başarmıştı. Memoria, yaşayan herkesin anıları ile dolu olan bir dünyaydı. Ayrıca, “Crystal World”e açılan bir geçit görevi de üstlenmekteydi. İçeride, bütün gerçekliğin başlangıcı ve sonu olan Kristal bulunmaktaydı. Kuja, Kristal’i yok etmeyi amaçlıyordu.


• Zidane, Genomeları Black Mage Köyü’ne bıraktı. Black Mageler ile iyi anlaşıyor gibi görünüyorlardı. Zidane, Lindblum’a giderek Cid ile görüştü. Cid ona şans diledi. Zidane daha sonra Iifa Tree’ye yöneldi.


• Zidane’ın gemisi düzinelerce gmüş renkli ejderha tarafından saldırıya uğradı. Alexandria ve Lindblum hava kuvvetleri (Mist’in varlığı ile yeniden çalışmaya başlamışlardı) yardımıyla onların arasında sıyrıldı ve Memoria’ya girdi. Garland, ona Memoria’da rehberlik etti. Bütün anı ve evrenin tek bir kaynağı olduğunu, onun da Kristal olduğunu söyledi. Sonunda Crystal World’e ulaştılar ve orada Trance halindeki Kuja ile karşılaştılar. Kuja onlara Kristal’i ve onunla birlikte her şeyi yok etme arzunusu söyledi.


• Kuja’yı yenmeyi başardılar ama “Necron” ile karşılaştılar. Yok edilişin vücut bulmuş hali olan Necron, her şeyin hiçbirşeye dönüşmesi arzusuna inanan, bu nedenle Kuja’nın Kristal’i yok etme arzusunu destekleyen bir varlıktı. Zidane ve parti, Necron’a saldırdı ve onu yenmeyi başardı.


• Iifa Tree kendini yok etmeden önce, Kuja partiyi oradan dışarıya ışınladı. En sonunda bir yaşama nedeni olduğuna karar vermişti. (Red Rose gemisinde, General Beatrix ile birlikte olan) Mikoto, Zidane’ı hissetti ve Hilda Garde III’te olan Cid ile iletişime geçti. Parti, onları beklemekte olan hava gemisi ile oradan kaçtı. Ancak Zidane, geri dönüp Kuja’yı kurtarmaya karar verdi. Iifa Tree patlamadan hemen önce onu bulmayı başardı.


• [Büyük ihtimalle, Zidane hayatta kalma isteği nedeniyle Trance’e geçti ve oradan kaçabildi.]


Kısa Bir Süre Sonra;

• Vivi’nin kendisine benzeyen bir sürü çocuğu oldu. [Vivi’nin ölüp ölmediği gerçekte bilinmese de öldüğü tahmin edilmekte.]

• Freya ve Fratley yeniden bir araya geldiler. Fratley, hala Freya ile olan geçmişini tam olarak hatırlamasa da, Freya onunla birlikte olduğu için mutluydu.


• Amarant, Lani ile arkadaş olarak yeniden birleşti.


• Beatrix, Alexandria’yı temelli olarak terk etme kararı aldı. Steiner onun bu amacını öğrendi ve bunu yapmaması için onu ikna etmeye çalıştı. Sonunda ona olan aşkını itiraf etti.


• Cid ve Hilda, Eiko’yu çoğunlukla onun isteği üzerine evlat edindiler.


• Tantalus, başka bir “I Want To Be Your Canary” şovu hazırladı. Bütün parti elemanları ve Vivi’nin çocukları, Alexandria’ya şovu izlemek için geri döndüler. Bu seferki işlenişi;


• Marcus, Cornelia’yı gece, korkulukların üzerinde ziyaret edip, aşkını ona ilan eder. Marcus oradan ayrılınca, Cornelia, Blank tarafından ele geçirilir. Blank onu Kral Leo’ya götürür. Ama Leo, Blank’i öldürür. Marcus’a ihanet ettiği gibi kendisine de ihanet edebileceğini düşünür. Marcus, ertesi sabah Cornelia’yı bekler, ancak Corneli gelmez…


• Bu sefer, Cornelia’nın aşığı Marcus bir cüppe içinde kendini saklamıştı. Oldukça dramatik bir anda, Zidane kendini açığa çıkardı. Duygularına hakim olamayan Dagger ona doğru koşmaya başladı. Ancak kristal parçası o, kalabalık arasında koşarken düştü. Onu orada olduğu yerde bırakıp Zidane’a sarıldı. Ekran kararır.
 
Geri
Üst