• Forum vBulletin altyapısından Xenforo altyapısına geçirildi, bu sebeple eski şifreleriniz ile foruma giriş yapamayacaksınız, parolamı unuttum adımından mailiniz ile şifre sıfırlayarak giriş yapabilirsiniz.

    Üyeliklerinde geçerli bir mail adresi olmadığı için sıfırlama yapamayacak kullanıcılar forum kullanıcı adlarını ve yeni şifrelerini yazarak info@maxigame.org adresine şifre sıfırlamak istediklerine dair bir mail göndersinler şifrelerini sıfırlayıp mail adreslerini güncelleyeceğiz. Şifreniz sıfırlandıktan sonra foruma giriş yapıp tekrar istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.

Hüseyin Nihal Atsız - Geri Gelen Mektup

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan onurgs59
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

onurgs59

Aileden
Aktiflik
K.Tarihi
19 Haz 2009
Mesajlar
1,769
Puanı
504


Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.


Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...


Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!


Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.


Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler!
Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil'
İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.


Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...


Hüseyin Nihal Atsız
 

Up

- - - Güncellendi - - -

Şiirin hikayesini de bırakalım şuraya :

Hüseyin Nihal Atsız öğretmen olarak atandığında gençliği fikir ve dava yolunda geçmiştir, bu yüzden hiçbir kadınla duygusal bağ kurmaya vakit ayıramamıştır. Atandığı okulda ise meslektaşı bir kadın dikkatini çeker, yeşil gözleri vardır. Atsız o zamana kadar hiçbir kadına ilgi duymamışken, gün geçtikçe bu kadına kendini kaptırır ve en sonunda kendiyle uzun mücadeleler sonucunda açılmaya karar verir. Bir şiir yazar ve sevdiği hanımın dolabına koyar. Sevdiği hanım ise zarfı bulduğunda Nihal Atsız’dan olduğunu anlayarak, zarfı açmadan, mektupta ne olduğunu merak etmeden, olduğu gibi Nihal Atsız’a geri verir.

Atsız sonraları çıkardığı şiir kitabında, bu şiire “Geri Gelen Mektup” ismini koyarak yayınlar. O yeşil gözlü hanım ise Atsız ile mezara bir sır olarak gider.
 
Geri
Üst