• Forum vBulletin altyapısından Xenforo altyapısına geçirildi, bu sebeple eski şifreleriniz ile foruma giriş yapamayacaksınız, parolamı unuttum adımından mailiniz ile şifre sıfırlayarak giriş yapabilirsiniz.

    Üyeliklerinde geçerli bir mail adresi olmadığı için sıfırlama yapamayacak kullanıcılar forum kullanıcı adlarını ve yeni şifrelerini yazarak info@maxigame.org adresine şifre sıfırlamak istediklerine dair bir mail göndersinler şifrelerini sıfırlayıp mail adreslerini güncelleyeceğiz. Şifreniz sıfırlandıktan sonra foruma giriş yapıp tekrar istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.

Rift Online High Elves (Elfler)

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan IMLEGEND
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

IMLEGEND

Aileden
Aktiflik
K.Tarihi
23 Nis 2009
Mesajlar
9,353
Puanı
152
Konum
Damn Of Hell
maxigamebanner1.png

maxayrac3.jpg

Ormanın Koruyucuları

Elfler dünyanın yaşı genç zamanlarında tanrılarıyla beraber yürümüşlerdi. Tavril’in bahşettiği hayatın yanı sıra, kendilerine uzun hayat, akıl ve çekicilik verildi. Bu kadar lütfün karşılığında tanrılar, kendilerini Telara’nın sorumlusu ilan ettiler, doğal yaşamı gözetmek ve diğer tüm ırkları dış tehditlere karşı koruma yükümlülüğüyle bağlandılar. Elfler de bu görevi doğal bir zarafet olarak algıladılar; Telara’yı akıl, büyü, inanç ve binlerce yılın verdiği beceri ve deneyimle korumaya

odaklandılar.

Hayatın bekçileri olan Elfler, bu görevin zorluklarıyla çarpışmaya hazırlıksızdılar. Sayılarını azaltan ne Kan Savaşı, ne de diğer ırklarla yaptıkları savaşlardı, dünyada bol bulunan nifak ve günahtan başka bir şey değildi. İlk olarak isyankar Kelari tutkularını ve mesafeli oldukları ada halklarıyla yaptıkları kavgalara müteakiben anlaşmayı bozdular. Daha sonra diğer ölümlü ırkların görkemli şehirler inşa etmeleriyle, her geçen zaman daha fazla Elf amaçlarını terk ettiler, hayat bekçiliğinin yükünü bir kenara bıraktılar ve kendi aralarında basit, rahat ve barışçıl bir hayat kurdular.

Soyluların Yükselişi

Hala yaratılış amaçlarına sadık olan ve kendilerine Soylu Elfler diyen bir kesim bulunmaktaydı. Anlaşmayı korudular ve Silverwood’daki evlerinden yola çıkarak Telara’daki boş arazilere yürüdüler, Tavril’in vasiyetini ok iğneleri ve gizemli gazaplarla güçlendirdiler. İzleyecekleri yolları ve gündemlerini korudukları topluluklardan bile gizleyerek, şüphe ve korkuya davet verdiler. Dolayısıyla kendilerine karşı hep mesafeli olundu ve bulundukları bölgenin işçi ve amirleri ile her zaman aynı amaç için çalışmadılar: acaba Elfler halkı mı kurtlardan korumak için ordaydılar, yoksa kurtları mı halktan korumak için?

Mathosia diktatörü Aedraxis kendini Regulos’a adadığında, Soylu Elfler Sonsuz Konak (Endless Court) tarafından çağırılan gereksiz bir birlik oluşturulması yüzünden sınırlı sayılarını azaltıp azaltmamak hususunda tartıştılar. Elf Prensi Hylas, Matosyalıların kendi problemi olarak gördüğü bir şey için savaş başlatma kararına karşı çıktı. Tavril’in Kıdemli Rahibesi Shyla Starhearth, diktatör kral ve Telara’ya karşı savurduğu dehşetli tehdide karşı Elfleri silahlandıracak ve birleştirecek cezbedici bahaneler uydurdu.

Yenilenen Anlaşma

Soylu Elflerin büyük çoğunluğu Shyla’nın sözüne göre hareket etti, fakat Hylas’ın kutsal Aelfwar Hanesi yerinde kalmayı ve Silverwood’u korumayı tercih etti. Aedraxis çatlakları serbest bıraktığında, Shyla’nın yanında savaşan Elflerden geriye yaşayan hiç kalmadı, sadece kendilerini kurban etmeleri felaketin kıyamete dönüşmesini önledi. Telara’ya Yükselenler (Ascended) olarak ve artık farklı, mesafeli ve sadece Prens’e sadık olan Silverwood’da akrabalarını bulmak için döndüler.

Çatlaklar gelmeye başladıklarında, Tavril tanrılar konseyi niteliğinde, kendilerine Nöbetçiler (Vigil) diyenlerin bir parçası oldu, lütfedilen ırkın tek tanrısı olmaktan vazgeçti. Daha kıdemli varlıklar olarak, Nöbetçiler takipçilerinin kendilerine daha büyük bir güçle bağlanmalarına ihtiyaç duydular, böylece Yükselen Elflerle yeni bir anlaşma oluşturdular. Artık kendilerini Aedraxis’e karşı feda eden, vebasını ve karanlığını ebediyen Telara’dan gönderecek olan Kıdemli Elf’tiler. Artık kendilerine verilen yüklerine karşı eğilmez, korkmaz ve onu asla terk edemezlerdi.
 
Geri
Üst